İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklanmasının akabinde İBB Başkanlığı misyonundan uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da ortalarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel dataları hukuka muhalif ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” cürümlerinden yürütülen yolsuzluk soruşturması devam ediyor.
Bu kapsamda gözaltına alınan 52 şüpheliden biri olan Şanlısoy’un Mali Kabahatlerle Gayret Şube Müdürlüğünde 21 sayfalık söz verdiği öğrenildi.
Şanlısoy, “İBB tarafından ürün/hizmet alımı yahut satımı gayesiyle gerçekleştirilen ihalelere katıldınız mı?” sorusuna, “İBB tarafından rastgele bir ihaleye ve ihale sürecine katılmadım. Fakat çalışmış olduğu kurum olan İSKİ de yanlış hatırlamıyorsam 2005 yıllarında tabela yaptırma ihalesine katılmış olabilirim. Bunun dışında rastgele bir ihale sürecinde bulunmadım. Teknik olarak ‘İSKİ’nin İBB ihalesine katılması mevzuata uygun değildir.’ diye biliyorum.” beyanını verdi.
Şüpheli Şanlısoy’a, “Tanpa Madencilik” ile “Transport ve Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi” isimli firmanın sahibi müşteki M.E’nin “Pendik Kurnaköy’deki eski maden alanının rehabilitasyonu için ilgili resmi kurumlara gerekli süreçleri yaptıklarını, başvurdukları İBB’nin ise zorluk çıkardığını, fiiliyatta ortağı olan İ.Ö’yü soruşturmada kuşkulu Fatih Keleş’e yönlendirip para verirse talep hakkında karar vereceklerinin bildirildiğine” ait savları aktarıldı.
M.E’nin orta periyotta tanımadığı bireylerin kendilerine yönlendirildiği, “450 bin dolar vermesi halinde işinin çözüleceğini” söyledikleri, “Ben Fatih Keleş’i tanımam. Lakin iş yapan birden fazla insan üzere ben de ismini duydum. Kendisi İmamoğlu’nun kasası olarak bilinir ve belediyeyle işi olan beşerler Fatih Keleş’e para vermeden işlerini yapamazlar. Etrafta baş kopartan Fatih diye anılır.” formundaki beyanlarına Şanlısoy tarafından karşılık verildi.
Müşteki M.E’yi, İSKİ’ye müracaat eden “Tanpa Madencilik AŞ” isimli firmanın sahibi olarak tanıdığını, söylediği şeylerin palavra ve iftira olduğunu, müştekinin 2021 yılında firmasının ismiyle Pendik Kurna Mahallesi’ndeki parselde rehabilitasyon çalışması yapmak istediği için dilekçeyle müsaade istediğini kaydeden Şanlısoy, beyanına şöyle devam etti:
“Havza Mevzuatı doğrultusunda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından bu parselde ruhsat yetkisinin ve rehabilitasyon projesi yapma yetkisinin kimde olduğu tarafımızca yazılı olarak soruldu. MAPEG yanıtında, kelam konusu firmaya 2018 tarihinde 1 yıl mühlet verilerek rehabilitasyon çalışmasını yapmalarını istediğini fakat ismi geçen firmanın 1 yıl içinde alanda işletme güvenliğine yönelik önlemlerin, etraf ahenk çalışmalarının tamamlanmadığı hatta hiç başlamadığı ve verilen müddetin 2019 tarihinde sona erdiği bilgisini vermiştir. Buna istinaden talebe olumsuz görüş verilmiştir. Bu sefer Ulusal Emlak Daire Başkanlığı tarafından 2023 tarihinde kelam konusu parselde rehabilitasyon gayeli toprak dolgu yapılmak istendiğinden Tanpa Madencilik AŞ’ye kiralanmasına yönelik İSKİ görüşü sorulmuştur. Biz de 2023 tarihinde MAPEG’den yine sahanın ruhsat yetkisinin kimde olduğunu, Tanpa Madencilik AŞ’nin alanda yetkilendirilip yetkilendirilmediğini, daha evvelki yazılarında ismi geçen firmanın yetkisinin iptal edildiğinin bildirildiği yazısı da eklenerek rehabilitasyon projesi yapma yetkisinin kimde olduğu yine sorulmuştur. MAPEG yanıtı yazısında, daha evvel yazdığı üzere firmaya 2018 tarihinde bir yıl mühlet verilerek rehabilitasyon yapılmasını istedikleri lakin ismi geçen firma müddeti içinde sorumlulukları yerine getirmediğinden 2019 tarihinde ruhsat hukukunun sona erdiğini tekrar etmiştir. Ayrıyeten yazısında MAPEG, Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 2021 tarihinde ilgili parsele ait rehabilitasyon emelli dolgu döküm talebinin yapıldığını ve 2021 tarihinde İBB’ye uygun görüş verdiklerini, görüşün akıbetiyle ilgili olarak ismi geçen belediyeden bilgi alınması gerektiğini tabir etmiştir. 2023 tarihli yazıyla İBB’ye mevzunun akıbetini sorduk. Bu alanda rehabilitasyon emelli bir tasarrufta bulunup bulunmayacakları konusunda kurum görüşü istenmiştir. İBB, kelam konusu taşınmaz üzerinde rehabilitasyon hedefli dolgu projesinin kendileri tarafından uygulanacağı bilgisini vermiştir. 2023 tarihinde Ulusal Emlak Daire Başkanlığı, İBB tarafından rehabilitasyon projesinin uygulanacağından bu projenin kamu kurumları tarafından yapılmasının daha hakikat olacağı görüşünü bildirmiştir.”
Bunun üzerine, 2023’te Valiliğe kelam konusu projenin Tanpa Madencilik AŞ tarafından yapılmasının uygun görülmediğini belirten Şanlısoy, “Genel Müdür Yardımcımız Begüm Çelikdelen başkanlığında ilgili firma yetkililerinin talebi üzerine yapılan toplantıda alınan karar gereği mevzu tekrar MAPEG’den görüş sorulması kararlaştırılmıştır. 2023 tarihinde yine daha evvelki yazıları da bildirilerek görüşünün netleştirilmesi talep edilmiştir. MAPEG, 2023 tarihli karşılığı yazısında, işletme ruhsatının 2018 tarihinde iptal edildiğini ve halihazırda ruhsat hukukunun devam etmediği istikametindeki görüşünü üçüncü sefer tekrar etmiştir. İsmi geçen firmaya tekrar olumsuz görüşümüz bildirilmiştir. 2024 tarihinde firma tekrar müsaade talebinde bulunmuştur. Bu sefer İSKİ Hukuk Müşavirliğinden mevzunun tüm boyutları incelenerek bahse ait hukuksal mütalaa talep edilmiştir. 2024 tarihinde hukuk müşavirliği türel mütalaasında daha evvel ismi geçen firmaya verilen görüşlerimizin tüzel açıdan uygunluğunu teyit etmiştir. Bunun üzerine firmaya olumsuz görüşümüz yine verilmiştir.” beyanına yer verdi.
Hukuki süreçlerde firma yetkilisi olduğunu söyleyen İ.Ö’nün mevzuyu takip ettiğini belirten Şanlısoy, şu tabirleri kullandı:
“Firma sahibi olan M.E’yle yalnızca Begüm Çelikdelen başkanlığında yapılan toplantıda karşılaşılmıştır. İ.Ö’nün Ekrem İmamoğlu’nun akrabası ve yeğeni olduğunu sav ederek mevzuyu takip etmeye çalışmış, akrabalık ve siyasi yakınlık ilgileri savıyla İSKİ’den olumlu görüş almaya çalışmış. Biz çalışanlar, güya Ekrem İmamoğlu’yla korkutarak hakkı olmayanı talep etmekte ısrarcı olmuştur. Lakin istediğini alamayınca Begüm Çelikdelen ve Şafak Başa’yı tehditlere başladı. Bunun üzerine İSKİ kurumuna girişi yasaklanarak, kişi kara listeye alınmıştır. Şahıs bir kezinde İSKİ’ye gelerek benim için ‘Onun konut adresini biliyorum. Aile durumunu ve yakınlarının nerede çalıştığını biliyorum. Artık ne olacaksa olsun. Kan akacak, Kâfi artık. Ben, Trabzon’da 50 kişiyi zor tutuyorum.’ sözleri sebebiyle İSKİ’ye polis grupları çağrıldı. Şahsın alkollü olduğu anlaşıldı.”
Şüpheli Şanlısoy, firma sahibi M.E’nin 1 Mart 2023’te dolgu yapılmak istenen parselin ekran fotoğrafı üzerine “Burada birine bir şey olursa sorumlusu Ekrem İmamoğlu, daire başkanı Adem Şanlısoy ve İSKİ Havza Müdürü Canan Hanım sorumludur.” halinde paylaşım yaparak kendilerini tehdit ettiğini öne sürdü.
İş takipçisi İ.Ö’nün İSKİ’nin güvenliğinde olay çıkartmasının akabinde müşteki M.E’nin kendisine “Sayın müdürüm artık bir haber aldım. Ben Tanpa Madencilik’in sahibiyim. İ.Ö, bizim evrakların takipçisiydi. ‘İzinleri alırım.’ demişti. Bu yüzden evrak takibini ona vermiştik. Lakin yaklaşık 1 yıldır alamadığı için geçen hafta içinde işine son verdim. Bu mevzuda asla yetkisi yok. Bugün tatsızlık olmuş. Ne şirketin ne de benim bir bilgimiz yok. Bu olay şirketimizi bağlamıyor.” biçiminde bildiri attığını aktaran Şanlısoy, tezlerin müştekinin “kanunsuz görüşü” alamayan firmanın ve ilgililerin intikam alma gayesinden diğer bir şey olmadığını söz etti.
Dosyada, müşteki İ.Ö’nün, 2023 yılı Ocak ayında Tampa Madencilik’e ilişkin rehabilite projesi uygulaması için 3 ay geçmesine karşın Su Havzaları Müdafaa Daire Başkanlığından bir görüş gelmediğinden ilgili Daire Başkanı Adem Şanlısoy’a gittiğini, her seferinde kendisini oyaladığını, bekletilme sonucu gittiği İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın “Fatih Keleş’in yanına git, ne veriyorsan ver. Senin işini fakat o çözebilir. Fatih Keleş bize talimat verirse 10 dakikaya yazı hazırlarız.’ biçimindeki argümanları da aktarıldı.
İ.Ö’nün beyanında, daha evvel tanıştıkları Ekrem İmamoğlu’yla Trabzon’a geldiğinde bir otelde iki defa görüştüğü, Şafak Başa’nın teklifini aktardığı, İmamoğlu’nun “Sen genel müdüre küfür edip, yumruk atmışsın.” dediği, İSKİ’de yapılan haksızlıkları tek tek kendisine anlattığında “konuyu inceleteceğini” söylediği argümanları da yer aldı.
Müşteki İ.Ö’nün, “Ben ortaya Ali Nuhoğlu’nu da sokmama karşın sorun çözülemedi. Oysa bunlar aslında Ekrem İmamoğlu, Ali Nuhoğlu, Fatih Keleş, Tuncay Yılmaz, Murat Ongun bir arada hareket ediyorlarmış. Kurdukları bu yapı üzerinden insanlardan rüşvet topluyorlarmış. Ben, bu rüşveti vermediğimden ötürü iki yıldır mağdur durumdayım. Geçen haftaki Ekrem İmamoğlu ile Trabzon’daki görüşmemizde ise yeniden beni oyalayıcı kelamlar söyledi.” biçimindeki savları Şanlısoy’a soruldu.
Müşteki İ.Ö’nün Ekrem İmamoğlu, Fatih Keleş, Ali Nuhoğlu, Tuncay Yılmaz ve Murat Ongun’la yaptığı görüşmeler hakkında bilgi sahibi olmadığını öne süren Şanlısoy, İmamoğlu dışında kimseyi tanımadığını söyledi.
Şanlısoy, bu soruşturmayla ilişkilendirilmelerinin en değerli nedenlerinden birisinin Sazlıdere İçme Suyu Havzası’nda Toplu Konut Yönetimi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapılan, ruhsatsız olan 24 bin konut inşaatı için tutanakla süreç yapmış olmalarından kaynaklandığını savundu.
Hiçbir biçimde maddelere ve havza mevzuatına karşıt bir süreç yapmadığını kaydeden Şanlısoy, rastgele bir cürüm işlemediğini savundu.
