Sözcü Çelik toplumsal medya hesabından şu açıklamayı yaptı: Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemizde “iç cephe”nin güçlendirilmesi daveti, giderek istikrarsızlaşan dünyada ülkemizin bedellerinin ve kazanımlarının korunması ve ileriye taşınması iradesidir. Bunun yakın bölgemizdeki yansıması ise bölge halkları ve devletleri ortasında “kardeşlik cephesi”nin güncellenerek inşa edilmesidir. Emperyalist paylaşım savaşları ile “dünyayı cehenneme çevirmeye çalışanlar”a karşı, insanlığın ve tüm kardeş halkların hakkının ve hukukunun korunmasıdır bu.
“Terörsüz Türkiye” maksadı tüm boyutlarıyla bu gelişmelerin siyasi çatısıdır. “Terörsüz Türkiye” maksadına ulaşılması, ülkemizin her türlü siyasi kaos projesine karşı bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayacağı üzere, yakın coğrafyamız için de ilham kaynağı olacaktır. Yakın coğrafyamızda birtakım güçlerin terör örgütlerini kullanarak “vekâlet savaşları” üretmelerinin engellenmesi için imkan doğacaktır. Böylelikle bu odakların yakın bölgemizde çeşitli etnik ve mezhep kümeleri ortasında çatışma üretme yeri ellerinden alınacaktır. Bu da yakın bölgemizdeki tüm toplumsal ve siyasi dinamikler ortasında daha sağlıklı diyalog kanallarının kurulmasına imkan verecektir.
“Terörsüz Türkiye” gayesinin tüm boyutlarını ve unsurlarını şimdiye kadar en net cümlelerle tekraren açıkladık. Buna karşın kimi çevrelerin karalama kampanyasının devam ettiğini görüyoruz. Amaca ulaşılmasını engellemek için siyasi sis bombaları atanların ve provokasyon üretenlerin farkındayız. Bu kampanyaları yürütenlerin yakın bölgemizdeki gelişmeleri gerçek okuyamadığı, hatta temel gerçekler konusunda yanlışsız bilgi sahibi olmadığı görülmektedir. Bu yaklaşımlara sahip olanların yakın bölgemizin ve dünyanın içinden geçtiği koşulları yönlendirmeye dönük bir siyasi çerçevesi ve siyasi pusulası da yoktur.
“Terörsüz Türkiye” maksadına ulaşılması, ülkemizin “iç cephe”sinin güçlenmesine stratejik katkılar sağlayacaktır. Cumhuriyetimize ve demokratik siyasete güçlü bir “siyasi enerji” verecektir. Özünde kaderdaşlık olan vatandaşlığımızı, Cumhuriyetimizin temel prensipleri ekseninde tazeleyen imkanları üretecektir.
“Terörsüz Türkiye” amacına şimdiye kadar tekraren altını çizdiğimiz unsurlar çerçevesinde ulaşılmasıyla birlikte, çivisi çıkan dünyaya karşı bölgemizde “kardeşlik cephesi”nin yeni bir güçle inşa edilmesiyle karşılık verme imkanı doğacaktır.
İmralı’dan yapılan PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakması gerektiğine dair davet, terörün tüm yasa dışı ve silahlı ögeleriyle bitmesine ve terör örgütünün dış odakların “vekâlet savaşları”nın kesimi olmaktan çıkmasına dönük bir kademeye geçmelidir.
Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır. Her evreyi titizlikle takip ediyoruz.
MHP Genel Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi ve stratejik daveti ile başlayan süreç, Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek iradesiyle “devlet politikası” haline gelmiştir. Partiler ortasındaki ziyaret trafiği sürecin siyasi oksijenini artırmış ve yerini güçlendirmiştir.
Cumhuriyetimizin problemleri çözme konusundaki demokratik kapasitesi yüksektir. Türkiye Cumhuriyeti, “tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak” prensibi temelinde, millet şuuru ve devlet aklı ile GÜNDEMİNE HAKİMDİR.
